Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Saatini söyle sana karakterini söyleyeyim

Bazı saatler vardır; zamandan çok daha fazlasını sunar insana... Kullanıcısının hayatına yenilik katar, uyum sağlar ve onunla bir bütün olur. Ben de Münih'te onlardan biriyle tanıştım. Rado saatlerinin minimalist tasarımlı ikonu yeniden doğdu. Ceramica, ünlü endüstri tasarımcısı Konstantin Grcic tarafından yeniden tasarlandı. Bu yeni tasarımda; Rado'nun yüksek seramik teknolojisine sahip saati Ceramica, onu bir klasik haline getiren geometrik şekli korunarak modern bir şekilde yorumlandı. İleri teknolojinin, Grcic'in vizyonuyla bütünleşmesiyle ortaya muhteşem bir sonuç çıkmış. 11 modelden oluşan ve ustalıkla hazırlanan yeni koleksiyonu inceledikten sonra bir de çizilmezlik testine katıldım. Hadi bakalım, saat gerçekten de çizilmez mi? Elime metal bir kalem verdiler. İki örnek var önümde; biri anında çiziliyor, diğerini ne kadar zorladıysam olmadı. Test başarıyla sonuçlandı ve saat çizilmedi sevgili okurlar.

NEDEN 701 PARÇA?
701 parça ile limitli olan koleksiyonda Konstantin Grcic'in baş tasarımı; yumuşak, mat görünümü ve yaratıcı kadranı ile dikkat çekiyor. Koleksiyonun 701 parça olması da ayrıca ilgimi çekti. Nedenini tasarımcısına sordum. Meğer koleksiyon 700 parçaymış, bir tane de kendine yapmış, 701 olmuş. Grcic, saatin mat olması konusunda ise "Mat görünümü, saatin şeklini daha güçlü bir şekilde öne çıkarıyor" diyor. Kadran hem çarpıcı, hem de okunabilir olarak tasarlanmış. Bunun için net ve anlaşılır tasarımları olan pilot saatlerinden esinlenmiş Grcic.

'MATERYAL ÖNEMLİ'
Grcic, kullanılan materyallerin çok önemli olduğunun altını çiziyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Benim anlayışıma göre; iyi tasarım, iyi materyallerin tutumlu kullanımıyla alakalıdır. Seramik, bildiğim en teknolojik materyallerden. Hem paslanmaz çelikten daha hafif, hem de taktığınız zaman çok daha hoş bir ısıya sahip oluyor. Ayrıca da çizilmeye karşı çok dayanıklıdır."

VAZGEÇİLMEZ GÜNLÜK AKSESUVARIMIZ
Saatler pek çok insanın vazgeçemediği bir aksesuvarı haline geldi. Hatta saat takanlar, takmayanlardan daha farklıymış. Nasıl mı? İşte tespitlerim...

DAKİKLER:
Her yere geç kalıyorsanız muhtemelen kolunuzda saatiniz yok. Araştırmalar kolunda saati olanların dakik olduğunu gösteriyor. Saat takan biriyle buluşacaksanız, kesinlikle dakik olmanız gerekir çünkü geç kalmayı hiç sevmiyorlar. Anlayacağınız; saat takmayanlar 'Plansızlığı koluma taktım, istediğimi yaparım, anı yaşarım' derken geç kalıyorlar.

UYUMLULAR:
Saat takan insanların birçoğu, saatinin rengine göre giyinip aksesuvar takıyormuş. Uyumlu olmaya saatten başladıklarına göre, fazla detaycı oldukları düşünülebilir.

ÇIPLAK GİBİ:
Sevdiğiniz biri sizi kızdırdığında, onun saatini saklayın. Çünkü saat takmaya alışanlar, saatleri olmadığında kendilerini çıplak gibi hissediyormuş. Koldaki saatin her zaman ayrı bir özgüveni varmış , çok kızdıysanız alın o özgüveni, çıplak kalsın

ARTİSTİK HAREKETLER:
Kolunda saat olanların bir kısmı, genelde kolunu sallayarak artistik bilek hareketleri yaparmış. Bir tür alışkanlık gibi düşünülse de, bu hareket saati gösterme çabası olarak da değerlendirilebilir

SIKILGAN DÜRÜSTLER:
Saat takanlar, sıkıldıklarında sık sık saatlerine bakıp hemen sıkıldıklarını belli ederler. Bazen konuşmadan hissettirmek daha kıymetlidir. Bu da bir nevi 'Sıkıldım ben' hareketi olarak algılanabilir.

'İLK SAATİMİ 6 YAŞINDAYKEN TAKTIM'
Ünlü tasarımcı Konstantin Grcic ile saatler üzerine konuştuk. İşte Grcic'in anlattıkları...
Zaman ve saatlerle ilişkiniz nasıl? Zaman bilincim çok gelişmiştir. Hatta zamanın benim için oldukça önemli olduğunu söyleyebilirim. Zamanlama disiplindir ancak aynı zamanda duygusal ve zarif bir yanı da olduğunu düşünüyorum. Doğru zamanlamanın hayatımızda oldukça önemli bir rol oynadığı anlar vardır. Bu durumun hep farkındaydım. İlk saatim, 6 yaşındayken hediye edilmişti ve o günden beri saat takmaya devam ediyorum. Akşam yatarken çıkarır, sabah kalkınca yine takarım.
Bu proje için Rado'nun davetini kabul etmenizde sizi teşvik eden noktalar nelerdi? Tasarımcılar ve endüstri arasındaki işbirlikleri her seferinde farklı seviyelerde eserler çıkmasını sağlar. Rado ekibi ile ilk tanıştığımda, aramızda hoş bir kimya oluştu. Her başarılı iş birliğinin temelinde yatan, sağlam temellere dayanan kişisel bir ilişki kurmaktır. Her İsviçre saat markası kendine özgü özel bir çalışma deneyimi sunar. Ancak Rado'da beni en çok heyecanlandıran, denklemin içine kendi ileri seviye seramik teknolojilerini dahil etmeleri oldu. Kariyerimin başlarında, Alman Vogue dergisi benden saatler için bir fotoğraf çekimine katılmamı istemişti. Farklı insanların farklı saat tercihleri... Çekimin arkasında yatan hikaye buydu. Her nedense, Vogue'un sanat yönetmeni, benim siyah Rado Ceramica modelini takmam gerektiğine karar verdi. Gençlik halimin Rado Ceramica ile ilk karşılaşmasına şahit olan o fotoğraf, arşivlerinin bir köşesinde olmalı. Ne kadar ilginç değil mi; bundan çeyrek yüzyıl sonra o fotoğraftaki modeli yeniden tasarlamam istendi.
Tasarımınızda nelerden ilham aldınız? Bir klasiğin yeniden tasarlanması her zaman için sınırları zorlayan bir çalışmadır. Bir tasarımcı olarak, orijinal modelin mirasını yok etmeme sorumluluğunu üstlenirsiniz. Tasarım aşamaları sizi orijinalin konseptine ne kadar yakın ve ondan ne kadar farklı olacağınız konusunda karar vermeniz için zorlar. Orijinal Ceramica, günümüzde güzelliğiniz ve şıkıklığını hâlâ koruyan bir model. Kesinlikle ikonik ve zarif... Bu özellikleri yeni tasarımımın sadece şeklini değil; aynı zamanda uzlaşmaz tutumunu da etkiledi.
Peki sonuçta nasıl bir tasarım çıktı ortaya? Projeye oldukça öznel bir şekilde yaklaşmayı tercih ettim. Kendi kendime şunu sordum: Orijinal Ceramica'yı bugün takmak isteyeceğim bir saate ne dönüştürebilir? Rado ile ilk bir araya gelişim bundan tam üç sene önce gerçekleşti. İlk tasarım konsepti bundan 4.5 ay sonra oluştu. Bunun ardından sürekli geliştirdik. Saatteki her detayın üzerinden ufacık adımlarla geçmek... Yeni bir ürünün geliştirilmesinde bu sürenin geçmiş olması olağandışı değil. Saat tıpkı ufacık bir motor gibidir; her şekilde çalışması gerekir. Şimdi geçen bunca zamanın ardından, kendi Rado Ceramica saatimi takabildiğim için çok heyecanlıyım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA